İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Çarşamba günü, ABD üniversitelerindeki İsrail'in Gazze'deki savaşına karşı yapılan protestoların "korkunç" olduğunu ve durdurulması gerektiğini söyledi. Konuyla ilgili ilk açıklamalarını yaparak öğrenci göstericileri kınamak ve onları antisemitik olarak tasvir etmek için kullandı.
Netanyahu, hükümetinin Gazze'deki savaşın yürütülmesine karşı yapılan protestoları Yahudi düşmanlığıyla eşitlediği görünüyordu. Amerikan üniversitelerindeki protestoların "1930'lardaki Alman üniversitelerinde yaşananlarla benzer olduğunu" söyledi, bu da ideolojik olarak militan pro-Nazi öğrenci gruplarına atıfta bulunuyordu ki, Holokost Ansiklopedisi'ne göre, bu gruplar güvenlik güçleriyle işbirliği yaparak Hitler'in ajandasını uygulamışlardı.
"Bu kabul edilemez," dedi. "Durdurulmalı."
Gösteriler, Kasım ayındaki yeniden seçilme umutları için önemli seçmen grupları olan öğrenci göstericiler ve onlara sempati duyan diğer sol eğilimli Demokratlar nedeniyle Başkan Biden için siyasi bir baş ağrısına dönüşüyor.
İsrail lideri, protestoları bu kadar keskin ahlaki terimlerle tasvir ederek, Biden'ın siyasi sıkışmasını güçlendirebilir.
@ISIDEWITH3 hafta3W
Hangi yollarla uluslararası eleştirinin, özellikle seçim umutları ve demokratik süreçler bağlamında, bir ülkedeki siyasi manzara ve halkın duyguları üzerinde etkili olabileceğine inanıyorsunuz?
@ISIDEWITH3 hafta3W
Sizce siyasi liderler protestoları içerik ve bağlamına göre kabul edilemez veya antisemitik olarak etiketlemeli midir, yoksa ifade özgürlüğü her durumda korunmalı mıdır?
@ISIDEWITH3 hafta3W
Günümüz öğrenci protestolarının 1930'lardaki Nazi faaliyetleriyle karşılaştırılmasına tepkiniz nedir?
@ISIDEWITH3 hafta3W
Bir hükümetin eylemlerine karşı yapılan protestoları bir bütün olarak bir etnik veya dini gruba karşı nefretle eşit görme konusunda nasıl hissediyorsunuz?